KURTULUŞ SAVAŞINDA ULUSAL KONGRELER TELEFON KARTI

ERZURUM KONGRESİ (23 Temmuz - 7 Ağustos 1919)

23 Temmuz 1919’da Erzurum, Sivas, Bitlis, Van ve Trabzon'dan gelen 56 temsilcinin katıldığı Erzurum Kongresi'nde, başkanlığa oybirliğiyle Mustafa Kemal'in seçilmesinden sonra başlıca şu kararlar alındı:

• Ulusal sınırlar içinde vatan bir bütündür.

• Yabancı işgalini İstanbul hükümeti önleyemezse bu amacı gerçekleştirebilecek geçici bir hükümet kurulabilecektir.

• Bu hükümet ulusal bir kongre ya da "Heyet-i Temsiliye" tarafından seçilecektir.

• Herhangi bir ülkenin manda ya da himayesi kabul edilmeyecektir.

Mustafa Kemal, Rauf Bey, Raif Efendi, İzzet Bey, Servet Bey, Şeyh Fevzi Efendi, Bekir Sami Bey, Sadullah Bey ve Hacı Musa Efendi'den oluşan 9 kişilik bir Heyet-i Temsiliye seçen Erzurum Kongresi, Sivas Kongresi'nin toplanması çalışmalarına başlamak üzere 7 Ağustos 1919’da dağıldı.

SİVAS KONGRESİ (4-11 Eylül 1919)

Kongre, Erzurum Kongresi'nde oluşturulan Heyet-i Temsiliye üyelerinin yanı sıra yeni seçilen delegelerin de katılımıyla 4 Eylül 1919’da Sivas'ta toplandı. Sivas Sultanisi binasındaki kongrenin başkanlığına Mustafa Kemal getirildi. 38 delegenin katıldığı Sivas Kongresinde, temelde, Kurtuluş Savaşı'na önderlik edecek örgütün yapısı ve programıyla Osmanlı Devleti'nin Amerikan mandası altına girip girmemesi tartışıldı. Sivas Kongresi 11 Eylül'de Kurtuluş Savaşı'nın programı niteliğindeki şu kararlan içeren bir bildiri yayımladı.

• Ulusal sınırlar içinde kalan bölgeler bir bütündür, parçalanamaz, birbirinden ayrılamaz.

• İstanbul hükümeti dış baskı karşısında ülke topraklarından bir bölümünü terk etmeye yönelirse, buna karşı direnilecektir.

• Ulusun bağımsızlığına, ülkenin bütünlüğüne saygı duyulması koşuluyla başka devletlerin ekonomik, sınai ve teknik yardımları memnunlukla kabul edilecektir.

• İstanbul hükümeti de, öteki uygar ülkelerin hükümetleri gibi ulusal iradeye saygı göstermeli, bu amaçla Meclis-i Mebusan'ı bir an önce toplantıya çağırmalı, aldığı kararları o meclisin denetiminden geçirmelidir.

• Ülke çapında tüm direniş örgütleri birleştirilmiş, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında toplanmıştır. Var olan yerel dernekler bu örgütün birer şubesi olacaktır.